0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Bel büken hastalık kireçlenme

Eklemler ve kıkırdağın aşınmasıyla ortaya çıkan 'bel kireçlenmesi' fıtıkla karıştırılabiliyor. Erken dönemde, doğru teşhis konulduğunda, ameliyatsız şekilde tedavisi mümkün oluyor. 

Belde kireçlenme dediğimizde tıbbi olarak faset artrozu akla gelir. Doktorların faset eklemi dediği yapılar, her omurgayı arkadan birbirine bağlayan kelepçelerdir. Bunların görevi omurgamızın kaymasını engellemek, yan dönmelerin eğilip doğrulmaların sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Bir anlamda belin stabilizasyonunu sağlar. Tüm omurgamızın arka kısımlarında sağlı sollu yer alır.  

KEMİKLERE YÜK BİNİYOR 

Her eklem gibi faset eklemlerde de bir şekilde kıkırdak yapıların aşınması, yırtılması sonucu aşırı yük binen kemikler reaksiyoner olarak irileşmeye, bazen şişmeye, sonuçta minik kemik çıkıntıları oluşmaya başlar. Tüm bunlar o bölgedeki sinirleri rahatsız etmeye başlar. Durum bu aşamaya geldiğinde bizim faset sendromu dediğimiz şikayetler de baş gösteririr. 

HASTALIĞI TETİKLEYEN FAKTÖRLER 

45 yaşından sonra ve özellikle kadınlarda görülen bel kireçlenmesi, 60’lardan sonra artmaya başlar. 70 yaşından itibaren ise hemen herkeste ortaya çıkan doğal bir yıpranma, yaşlanma hastalığı olarak baş gösterir. Genç erkeklerde fazla görülmesinin nedeni ise düşme, çarpma ya da doğumsal kemik dizilim bozukluklarının varlığıdır. Bel kireçlenmesi, eklemler etrafındaki kıkırdağın yavaş bozulmasından kaynaklanır. Bu bozulmanın tam nedeni bilinmiyor. Ancak bazı insanlar hastalık riski taşır. 

MR ÇEKİMİYLE TEŞHİS EDİLİR 

Bel kireçlenmesinin tanısı için, hastanın şikayetlerinin detaylı olarak bilinmesi ve muayene sonrası istenecek tetkiklerle ortaya konulur. Normal bir bel röntgen çekimi bize faydalı bilgiler verir. Tomografi taraması sadece faset eklemleri hakkında değil aynı zamanda spinal segmentin diğer yapıları hakkında daha da detaylı bilgi verir. MR taraması, bu spinal sorunun teşhisi için pek yararlı değildir, ancak olası disk veya karın ağrısı gibi nedenleri araştırırken son derece yararlıdır.Filmlerde kireçlenme görülebilir ama her kireçlenme ağrı nedeni olmayabilir. 

AĞRILARINIZLA BAŞ EDEBİLİRSİNİZ

Bel kireçlenmesinin bel ağrımızın nedeni olup olmadığını ortaya koymak için, görüntüleme cihazları eşliğinde faset eklem bloku uygulaması yapılır. Bel ağrılarında ertesi gün en az yüzde 50 azalma olursa, tanı kesindir. Bel ağrısı, belimizde başlamış ya da ilerlemiş olan kireçlenmeler olduğunu gösterir.  Bir kez teşhis konduktan sonra ağrıların üzerine gidebilir, ağrıyı kontrol edebilirsiniz ama maalesef kireçlenme sürecini durduramazsınız.  Yavaşlamasını sağlayıcı, oluşturduğu ağrı ve yaşam zorluklarıyla baş edebilirsiniz. 

UYKU SAATİNE DİKKAT!  

Egzersiz, dejeneratif eklem hastalığı için en önemli tedavilerden biridir. Zinde kalmak, esnekliği artırmak, kasları güçlendirmek (kalp dahil), dolaşımı düzenlemek ve sağlıklı bir vücut ağırlığını desteklemek için önemlidir. Aynı zamanda ruhsal olarak kendimizi iyi hissetmemize, stresimizin azalmasına neden olur. İyi bir uyku uyumamıza katkı yapar ve hormon dengesini sağlar. Bu arada yürüyüş, yüzme ve suda yürüme, direnç kazanmak ve güç biriktirmek için önerilen aktivasyonlardır. 

EGZERSİZ YAPIN

Kireçlenme, ağrı ve bazı hareket kısıtlanmasına neden olurken, çoğu insan hareket halindeyken kendilerini daha iyi hissettiğini ve genelde daha az ağrı çektiğini ifade eder.

AMELİYAT GEREKİR Mİ? 

Bel kireçlenmesi o derece olur ki büyüyüp omurilik kanalını tamamen kapatacak konuma gelebilir buna aşırı dar kanal diyoruz. Klinik olarak hasta 20-50 metre yürüyemez hale gelirse, bu kanalı temizlemek için cerrahiye başvurulabilir, bazen eklemi kaynatıcı yani hareketine engel olucu füzyon ameliyatları gerekebilir. Ama çok nadiren gerekli olan ameliyatlardır. 

KİLONUZU KONTROL EDİN

Kilo almaktan kaçının. Ayak paça çorbası ve doğal yoğurdu bol tüketin. Taze sebzeler, bütün meyve (meyve suyu değil), otlar, baharatlar ve çaylar: zerdeçal, zencefil, fesleğen, kekik,  yeşil çay, organik kahve, kefir, taze balık, organik yumurta, keçi sütü, tereyağı, sızma zeytinyağı, kemik suyunu güvenle tüketebilirsiniz. Pastörize süt ürünleri (ortak alerjenler) ve endüstriyel et, tavuk ve yumurtalar. Rafine karbonhidratlar (ambalajlı atıştırmalıklar) tüketin.  Yeteri kadar dinlenin, gevşeyin, uykunuzu ihmal etmeyin. Ağrılarınızı doğal yollarla kontrol etmeyi öğrenin, çamur (bentonit) tedavisi, sauna, ozon yağı, en doğal ve kendinizin uygulayacağı tedavilerdir. 

Prof. Dr. Nurettin Lüleci Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX